29 Ekim 2017 Pazar

JONATHAN EVISON Kayıp Şeylerin Bakım Kılavuzu






Kim demiş indirimden kitap alınmaz diye? Kitapyurdunda kelepir listesinden 3 liraya almıştım zamanında, uzun vakit sırada bekledi gerçi buda benim ayıbım :D Gerçi şuan yine liste fiyatından satışta :(

Konusundan bahsedecek olursak bir şekilde hasta bakıcı olmak durumuna gelen Benjamin abimiz MD hastası Trevor ile ilgilenirken aralarında oluşan ilişki her zaman profesyonel davranmaması nedeniyle gölgesinde dinlenmekten kendinizi alıkoyamayacağınız o büyük ulu ağaçlar gibi dallanıp budaklanıyor gerçi her dal gökyüzüne ulaşamıyor elbet bazen erken kuruyanlar hatta dikkatsiz gölge severler tarafında kırılanlar oluyor. İkisininde geçmişinden gelen affedilecek insanları hatta affedilmek istedikleri günahları işleniyor zeki bir kurgusu var.

Yazar kişisinin okuduğum ilk kitabı isminden ve kitabın ilk sayfalarından dolayı alakasız konular bütünü ile eğlencelik bilgiler topluluğu sanmaktan alıkoyamıyor insan kendini  ancak 30-40 sayfa sonrasında sağlam bir roman olduğunu hissettiryor. 

Elsa,  Bob, Dot, Peaches, Forest, Trev, Janet ve daha fazlası var karakter olarak bazen esas oğlan ya da esas kız kim lan diye kalıyor insan. Benjamin Benjamin sanırım esas oğlanımız gerçi yaşadıklarına tanık olmaya başlayınca esas oğlan değilde yaşadıkları esaslı diyorsunuz ve empati yapmaktan imtina ederek o boktan hisleri yaşamaktan kendinizi korumaya yetmesini umut ediyorken buluveriyorsunuz. Böyle abarttığıma bakmayın salya sümük birşey değil hatta hiç o mod bulunmuyor 300 sayfa içinde. 

Akıcı bir dili var yoğun olmama rağmen 4 gün içinde üç sefer kitabı elime almamla bitiverdi. Alıntı yapılacak bölümleri var ki bence bir kitapta en önemli üç şeyden biri bu :) " Kaybedecek şeyleri olan insanları kıskanıyorum"  keşkeler ve hayatta bedavaymış gibi olan her yıl aldığınız biriken yaşların size kazandırdığı saçma olgunluk alıntıları mevcut. Okumayı düşünenlerin pişman olmayacağını düşünüyorum keyifli okumalar.


25 Ekim 2017 Çarşamba

DOSTOYEVSKİ İnsancıklar




İnsancıklar kitabının hemen hemen her yerde, önünde isteyerek düğmemizi ilikleyeceğimiz Fyodor abimizin ilk romanı olduğunu daha 25 yaşında genç biri iken bla bla bla bölümünü bulabilirsiniz.


Makar devushkin 58 yaşında, varvara ise genç çıtır kimsesiz bir ablamızdır. (Uzaktan akraba sayılırlar) Bu şekilde giriş yapıldığında yuhhh boşan da semerini ye diyebilirsiniz ( bu atasözü uygun olmayabilir ) hatta seni teneşir bile paklamaz diyecekler vardır kabul ilk birkaç sayfada  yani mektupta benim tepkimde farklı olmadı :)


Kitap bu ikilinin karşılıklı mektuplarından oluşmakta dili gayet akıcı Fyodor abimizle özdeşleşen acıyı derinden hissettiren betimlemeler burada da mevcut ancak çok  uzun betimlemeler var denemez. Makar abimizin esas kıza bir türlü açılamadığını aslında korktuğunu ara ara farklı duygularla varvara'ya birçok sıfat yüklediğini görüyoruz kardeş, sevgili, olmayan yakını, dostu vs. bu duygularla gidip gelmekte sürekli ancak kendisinde açılacak cesareti gösterebildiği pek söylenemez. Farklı bir kültürde geçmesine rağmen çok tanıdık bir hikaye gibi hissettirdi sanki ben değil ama tanıdığım birileri yaşamıştı bunu diye hissettim okurken sürekli bizden bir hikaye yani.


Mektuplar ilerledikçe Makar size daha yakın geliyor hoşlanıyorsunuz kendisinden tıpkı kendinize kimse yokken kızdığınız gibi ona da kızıyorsunuz o derece yakınlaşıyor. Varvara ile bu denli yakın bir ilişki hissedemedim belkide onun mektuplarının daha kısa olması ya da her zaman daha ölçülü davranmasıdır bilemiyorum Makar'ı sevdim.


Gayet akıcı kısa sürede bitecek bir kitap olduğunu düşünmekteyim. Okumayı düşünenler varsa ertelemeyip okumalarını kendi adıma naçizane tavsiye ederim.