10 Şubat 2018 Cumartesi

Hüseyin Rahmi Gürpınar Melek Sanmıştım Şeytanı

Hüseyin Rahmi GÜRPINAR (1864-1944) gazetelerde çalışmış, 2 dönem milletvekilliğinin yanı sıra gazete çıkarmış başta romanları olmakla beraber zilyon tane eser vermiş kendisiyle ilgili en çok ilgimi çeken ise hayatının son 30 yılını heybeli ada'da geçirmiş olması şahsen uzun güzel ve keyifli bir emeklilik planı olduğunu düşünüyorum.

Melek Sanmıştım Şeytanı, (1943) 80 sayfa 5 öyküden oluşuyor  Misafir isimli öyküsündeki durumu yaşamamış birinin olması mümkün değil gülümsetiyor ve yapmacık kibarlıklarımız fesatlıklarımız 3 kişi bir araya gelince hemen totoşluk ve gıybet etmeye meyil ettiğimizi hatta hakkımız olduğunu düşünmemizin doğal olduğunu ve bu kafayla gidersek daha bizi çok düzeltenin olacağını ortaya koyuyor.

Melek sanmıştım şeytanı, Gürpınar'ın diğer öykülerinde olduğu gibi kadın erkek ilişkileri üzerine yazılmış yazıldığı dönem ile günümüz arasında hayal bile edilemeyecek teknolojik gelişme kaydetmemize rağmen özellikle memleketimdeki beşeri ilişkilerde yaşananlar ve tepkiler sanki hiç değişmemiş hatta avuntular bile aynı kalmış çok iyi bir gözlemciymiş Gürpınar buna şüphe yok şu an başka kitaplarını da okuyorum okuduğum öyküler neredeyse hep aynı tema üstüne kurulmuş ancak karakterler kurmaca olsa dahi hikayelerin gerçekten olduğunu biliyor hissetmek çok farklı sanki geçen akşam yan komşunun dairesinden gelen tartışma seslerini biri kağıda dökmüş ya da sadece simasını tanıdığınız biri ile meyhanede karşılaştığınızda  3. biradan sonra yaptığınız dedikodunun zabıt kayıtlarını okuyorsunuz çok gerçek geldi ve daha önce söylemiştim karbon kitapların bu su yeşili rengini iç kapaklarda kullanmasını çok beğeniyorum belki bu renk yüzünden daha yoğun hissediyorum bu serinin kitaplarını okurken :)

Hiç yorum yok: