11 Mart 2018 Pazar

Hüseyin Rahmi Gürpınar GÖNÜL TİCARETİ


He he yine o ferahlık veren uçuk yeşille bezeli iç kapağa sahip kitaplardan biri. Gürpınar bilindik tarzıyla yazmış Gönül Ticareti'ni ve diğerlerini toplam 11 görece kısa hikayeden oluşmakta kitap. 

Hikayeler ayrı ayrı çok iyiler. Şaşırtıcı olansa insan kendini, hepsi başka karakterleri, çevreyi ve yine bu farklı çevreden olan insanların kendi içlerindeki garip şekilde normal karşıladığımız ilişkilerini anlatsa bile  her bir hikaye içinde, sonunda, ortasında hatta yazılı olmasa bile bittikten sonra bardağın dibinde soğumuş kahveden bir yudum daha aldığın o kısa anda hep aynı düşünceyle yüzleşiyor bulması.

Adam yazmış işte cehaletimiz baki. Hoş bizler de bu dünyada baki değiliz buradan yola çıkarsak zamanı gelince cehaletimizi yanımızda götürdüğümüz düşünebilir. Demek ki yeteri kadar zamanı gelen olmamış :(

Kadınların saçma kuruntularını (ancak bunların oluşmasına gerçek hayatta sebepler zilyon tanedir) nasıl beslediklerini içlerinde o çiçeği büyüttüklerini hatta nasıl nasıl hangi şartlar altında hasat ettiklerini uygun bir şekilde kıvırıp elimize vermiş yazar kişisi.

Erkek(lik) illetine karşı bu coğrafyanın her dönem çaresiz kaldığını altına basa basa üstünü çizerek anlatmış. Hatta yetmemiş bacak arasında bulacağın şey sözde namus! değil senin yere göğe sığdıramadığın bamyan demiş. Sadece konuşurken değil düşünürken de güneye değil kuzeye bakmalısın diye eklemiş emme anlayan kim. 
 
Utandıracak tespitler yaşanmışlıklar var kolay değil elbet bir kitap okuyarak kendine ders çıkarmak ancak hangi konulara çalışıp ders almamız gerektiğine dair faydalı beni etkileyen bir eser ayrıca uçuk yeşili var insana huzur veriyor:)

Hiç yorum yok: