14 Nisan 2018 Cumartesi

Jack London ŞAMPİYON

Memlekette oda yayınlarının bastığı bir jack london kitabı okumamış olma ihtimaliniz neredeyse yok gibidir. 15 yaşındayken ilk okuduğum kitap vahşetin çağrısıydı çok etkilemişti beni hızlıca diğer tüm kitaplarını okumuştum ( o sefalet ve direnişin aktarımı insanı sosyalist eder sonrası size kalmış ) çoğu oda yayınlarındandı. 


O bilindik beyaz zemin üstüne sulu boya tadında bir resim ve kırmızı kitap ismi hiç bozmadılar kendilerini :) Şampiyon geçenlerde dikkatimi çekti tekrar okudum ilk okumama göre bir tık daha az etkilendim diyebilirim. Belki tüm kitaplarını okumuş olmanın verdiği şımarıklıktandır. Hangi kitap martin edenle yarışabilir ki ya da ateş yakmak hikayesi kadar katıksız acıma içerir. 

Diğer kitaplarında genelde esas oğlan başarı hikayesine sahip olur en dipten hatırı sayılır bir noktaya gelir. Şampiyonda da ucundan benzer bir işleyiş var fakat tüm olay bu değil. Başkalarını memnun etmek adına çıkılan bir yolculuk ve bitmesini her şeyden çok istediğini hissettiriyor en kısa yoldan sizlere ders vereceğim havaları biraz rahatsız etmedi değil. 


İlk görüşte aşk var içinde betimlenmesi çok hoş ancak aşkı hissetmek mümkün değil tam olarak. Fedakarlık ve vazgeçiş var acı tam değil. Dürüst olduğuna okurken inanıyorsun herkes kirlenecek diye bir şey yok fakat her şey beyaz olsaydı bahar bu kadar çekici gelir miydi?

Toprağı bol olsun jack abinin yaşarken yaptıkları ve kitaplarına büyük saygı duymaktayım eğer ilk kez okuyacaksanız başka kitaplarından başlamanızı öneririm modern klasikler serisi güzel seçki yapmış ademden önce ve cinayet şirketini de ekleseler tadından yenmez :)

Hiç yorum yok: